KOLEKSİYONERLİK

Koleksiyon kelimesi genel tanım olarak “öğrenme, yarar sağlama ya da zevk amacıyla bir araya getirilmiş ve özelliklerine göre sınıflandırılmış, ayrılmış nesnelerin tümünü” ifade eder. Özünde toplanabilen aynı türden nesnelerin, farklı örneklerinin bir araya gelmesiyle oluşur. Pul, para, kelebek, bitki, kitap, antika, sanat eseri gibi birbirinden çok farklı nesneler, kendi alanlarında daha alt türlere göre de toplanabilir. Örneğin bir resim koleksiyoncusu “Cumhuriyet Dönemi ressamlarının yağlıboya boğaz manzaralarını” biriktiriyor olabilir.

Acemi bir merakla beslenip yola çıkan koleksiyoner, topladığı nesneleri; tarihi, kendi dönemi içindeki önemi, üretim tekniği, maddi-manevi değeri, benzersiz oluşu vb. gibi pek çok değerlendirmeyle tasnif eder. Doğal bir çabayla bireysel ilgi alanlarına yönelmiş “kişisel” koleksiyonlar olduğu gibi, profesyonel anlamda artık bir “iş” halini almış, yönetilmesi gereken ve müze vb. mekanlarda sergilenip korunan “kurumsal” koleksiyonlardan da bahsedebiliriz.

Koleksiyonunuzun türü ve kapsamı ne olursa olsun, uzun bir zamana yayılan toplama-biriktirme süreci, temelinde ekonomik anlamda belirli bir alış-veriş etkinliğini de taşımaktadır. Bu noktada koleksiyon oluşturulurken dikkat edilmesi gereken belirgin noktalar bulunur.

Tutkunuz için belirleyici en önemli nokta, ayırabileceğiniz-oluşturabileceğiniz bütçenizdir. Eser veya nesneye ulaşma konusunda bu bütçe, bilgi ile daralttığınız alanı daha da netleştirmenize yardımcı olacaktır. Günümüzde artık büyük rakamların dışında her türden bütçeyle bir koleksiyon toplamak mümkün hale gelmiş durumda. Dolayısıyla orta gelir düzeyindeki koleksiyonere her fiyat aralığında hitap eden, özellikle yeni nesil genç sanatçıların çağdaş türdeki eserlerine ulaşabilirsiniz.